“Eğer başarının herhangi bir sırrı varsa bu, diğer insanın görüş noktasını anlamanızda ve olayları kendi açınızdan görebildiğiniz kadar iyi onun açısından da görebilme becerinizde yatmaktadır.” Henry Ford
Dinleyenler de konuşmacının “ikna etme” çabalarından hoşlanmaz. Genel tavırlarıyla; “Eteğindekileri dök ama ne almamız gerektiğini bize bırak!” derler. Kendinizi onların yerine koyabilirseniz, daha kolay anlar ve anlaşılırsınız.
Konuşmak mı Daha Zor, Dinlemek mi?
Bir insan dakikada 150 kelime konuşurken beyin aynı süre içinde en az 3 kat daha fazla anlam üretir. İşte bu eşitsizlik dinlemeyi zorlaştırır. Konuşma sırasında dinliyor görünebilirsiniz, hâlbuki aklınıza gelen onlarca düşünceyi yönetmek, dikkatinizi konuşma sınırlarında tutmak, iç ve dış gürültüleri tolere edip işe yarar sonuçlar çıkarmak çaba ister. Herkes konuşmak istiyor. Bu zamanda iyi dinleyici bulmak çok zor.
Püf Noktası
İlk kez karşılaştığım bir topluluğa onlara ne anlatacağım hakkında bilgileri olup olmadığını soruyorum. Belirlenmiş süre içerisinde hangi soru veya sorularına yanıt bulabilecekleri konusunda tahminde bulunmalarını istiyorum. Bu hem dinleyicileri katılımcı yapıyor, hem de sorularından yola çıkarak onlara hangi seviyede hitap etmem gerektiğini öğrenmiş oluyorum.
Yap/Yapma
Dinlemek konuşmanızın bir parçasıdır. Konuşmacının belli aralarda dinleyiciye soru yöneltmesi, ses tonunu değiştirmesi, ilginç bir hareket yapması, görsel bir malzeme kullanması dinleyicinin kısa sürelerle dağılan dikkatini tekrar toplayabilmesi kolaylaştıracaktır.
Duygusal Filtrelerin Çalışması
Küçük bir grupta çalışıyorsanız ve birileri uzaklar dalıyorsa konuşmalarınızı ona yaklaşarak sürdürün, hatta özel bir eşyasına (kalem kağıt vb.) kısa süre dokunun. Hiçbir şey söylemeden ve mahcup etmeden dikkatini çekebileceğiniz, etkili bir yöntemdir.
Düşünce Kutusu
Sebebi ne olursa olsun konuştuğunuz topluluktaki bireyleri müşteriniz gibi görmelisiniz. Birilerinin sıkılmasını bir uyarı olarak algılayın. Esneme gibi hızla bulaşabilen bu etkiyi kırıncaya kadar ana mesajlara ara verin.
İyi Konuşmacı, Dinleyicisini Müşteri Gibi Görür
Tarihte reytingi yükselen bütün liderlerin ortak çıkış noktası ‘Ben sizden biriyim’mesajıdır. Halktan kopan liderlerin sonu, nihayetinde hüsrandır. Özellikle tanımadığınız bir topluluğa ilk kez hitap edecekseniz;
* Demografik özellikleri
* İhtiyaç sorunları
* Elinizdeki çözümleri ve bunların onları nereye götüreceği vb, bilgileri biraz istihbarat toplayarak elde edebilirseniz, doğru yoldasınız demektir.
Püf Noktası
Hazırlığımız boyunca, kendimizi dinleyicilerin yerine koymaya çalışmalıyız. ‘Ne söylemek istiyorum?’ diye değil, “Ne duymalarını ve neye inanmalarını istiyorum?” diye kendi kendimize sormalıyız