Pazarlama Notları, PaZarLaMaca, Sedat YILDIZ, PaZaRLaMa, PaZaRLaMaCı
Ocak 2008
SATIŞTA BAŞARI
Doğal davranan insanlar müşterisiyle iyi bir arkadaş olabilir ama iyi bir satıcı olamaz. Samimiyet sattırır ama kar bırakmaz. Müşteri sizinle özdeşim kurduğu anda empati kurmayı unutarak tek taraflı düşünmeye başlar. Tek taraflı düşünmeye başlaması kendi koşulları ve mazeretlerine göre hareket etmesi yani satıcının kaybetmesi demektir. Bazı firmalar çalıştıkları müşterilerinin zamanla kendilerine kardan çok zarar getirdiğini bilir ve bu ilişkiyi disipline etmek için zaman zaman mantıksız gibi görünen çıkışlar yaparak ilişkide yumuşak bir kopuşa neden olurlar. Bir süre sonra da ilişkiyi tekrar kurup daha sağlıklı bir ilişki için fırsat yaratırlar.
Ben iyi bir satıcıyı her zaman acelesi varmış gibi bir telâşe ve heyecan içindeyken tanırım. Mahalle dolmuşları gibidir, az sonra kalkacakmış gibi ayakları sürekli gazdadır ama dolmuşunu doldurmadan da hareket etmez. Dolmuşa bindiğinizde hemen hareket edecekmiş sanırsınız ve sizi hiç beklediğinizi hissettirmeden yarım saat o araçta tutmayı başarırlar. Ufak gaza basış blöfleriyle yarım saat sonra kalkacak dolmuşa yetişemeyecekmiş gibi koşarak binersiniz.
İyi bir satıcı da ayağını sürekli gazda tutmayı bilmelidir...
MÜŞTERİ HERZAMAN HAKLI DEĞİLDİR AMA HERZAMAN DEĞERLİDİR...
Müşteri her zaman haklıdır, haksız olduğu durumda da o artık müşteriniz değildir. Haklı olabileceği başka bir firmayı aramaya çoktan başlamıştır.
Müşteri haksız olduğunu bilse dahi bunu sizden duymak istemez. Bu mantıksız ya da olanaksız isteğine karşı sizin ne yapabileceğinizi görmek ister. Bu tavır müşterinin sizi deneme yoludur. İpleri mümkün olduğunca gerer ki kopma noktasını görüp sizinle ne kadar ileri gidebileceğini kestirebilsin.
Sonsöz: Müşteri her zaman haklı değildir ama her zaman değerlidir…
Bir işyerindeki en iyi dostunuz müşteridir, çünkü o yalnızca acı olanı söyler. İş yerinizde çalışan diğer insanlar ise size karşı iki duygu besler: ya sever ya da sevmez. Bunun ortası yoktur, size karşı ortada kayıtsız duramazlar çünkü ortak bir çıkar zeminin üzerinde yürürsünüz. Sizi seven insanlar duymak istediklerinizi söyler, sevmeyenler duymak istemediklerinizi… Size karşı ortada olup kayıtsız duran sadece müşteridir. En doğru not müşterinin verdiği nottur. O notu cebinden verir ve bunun karşılığı paradır.
SONSÖZ: Henry david Thoreau: Durumlar değişmez biz değişiriz.
KÖŞEYE SIKIŞMIŞ BİR HALDE YAKALANMAYIN
Patronunuz sizin satış koşullarınızı ve belirlediğiniz fiyat politikasını desteklediğinden emin olun. Genellikle müşteri daha çok avantaj elde etmek için patronlarında sürece katmayı denerler, eğer patronunuz devreye girerse ve kendi başına bir şey beceremeyen bir görünüm verebilirsiniz ve ne yazık ki patronların çoğu da göz açıp kapayıncaya kadar fiyatı indirirler.
Bir satış elemanı olarak müzakereler de daima tam tam ve yapıcı bir rol üstlenmelisiniz. Patronunuza fiyatı indirmeme yönünde büyük bir baskı altında olduğunuzu önceden söylerseniz, müşteriden gelecek bir telefon karşısında şaşırmayacaktır.
Bununla birlikte fiyatlandırma süreci konusunda ona bir brifing vererek kesin kararını vermeden önce resmin tamamını görmesini sağlayın, Bu arada patronunuza müşteriye mesafeli davranmasını rica edin ki fiyat konusunda konuşacağı tek tek kişinin siz olduğunu anlasın.
—FİYAT POLİTİKANIZI SATIN-
Fiyat politikanızın adil olduğunu her fırsatta ortaya koyun, her şey eşit olsa bile farklılığı yaratan siz olmalısınız. Kendinizi ekstra bir fiyata layık gösterin.
GEÇ VERİLEN KARARLARIN ZARARI BÜYÜK OLUR
Bir yönetici olarak altınızda çalışan insanlar için her gün şu soruyu sorun :
Şu eleman yarın işe gelmese işlerde herhangi bir aksama olur mu?
Eğer cevabınız hayır ise o elemanı hemen işten çıkartın.
Eğer hayır cevabını aynı eleman için ikinci defa verdiyseniz hemen kendinizi işten çıkartın. Parasını ödediğiniz daha profesyonel bir yönetici bu işi sizden daha iyi yapacaktır.
Hayır, cevabını bir kişi için veriyor ve bunu hoşgörüyorsanız emin olun bu kişilerin sayısı çoğalacaktır. Tembellik bulaşıcı bir hastalıktır.
Sonsöz: Kangren olmuş parmak kesilmelidir, yoksa vücudunuzu sarıp sizi öldürebilir.
KAPATIYORUZ
İZMİR‘de bir mağaza…
Mobilyacı.
Devasa binası var.
Üzerinde insan boyunda, kocaman harflerle “kapatıyoruz” yazıyor.
“kapatıyoruz”u gören…
Hemen içeri dalıyor.
Niye?
Niye olacak…
“batan geminin malları” hesabı “piyasanın en uygun “olsa olsa, odur
Bir ay geçiyor.
İki ay geçiyor.
“kapatıyoruz “ yazan mağaza,
Hıncahınç dolu şakır şakır mal satıyor…
Açığız yazan mağazalar, sinek avlıyor.
Üç ay geçiyor.
Dört ay geçiyor
Mobilyacalar odası öbür mağazaların şikayeti üzerene kapatıyoruz” yazan mağazaya gidiyor “kardeşim, kapatıyoruz kapatıyoruz diyorsun, kapattığın mapattığın yok. Diyor.
“kapatıyoruz” yazan mağazamın adı kapatıyoruz… Yoksa kapattığımız mapattımız yok” diyor
Hadi be!
Valla.
Meğer…
‘‘Kapatıyoruz’un sahibi, gitmiş Patent Enstitüsü’ne markasını ‘‘Kapatıyoruz’’ diye tescil ettirmiş, iyi mi?
Aksine…
Kendini ‘’uyanık’’ zanneden ahalimiz sayesinde ‘’Ciro Patlaması’’ yapmış; İzmir’e sığmıyor, başka şehirlerde yeni yeni ‘’Kapatıyoruz’’lar açıyor!
Bazı Mobilyacılar da, madem ‘’Açığız, Açığız dediğimiz halde kimse bize gelmiyor, bari ‘’Kapatıyoruz’’a mal verelim, belki oradan üç-beş kazanırız diyor.
Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
SANAL ORTAMDA MÜCADELE
İnsanlar yaşadıkları bir mutlu anı tekrar tekrar anlatmaya meğillidirler. Bu mutluluğu tekrar yaşamanın ve hissetmenin başka bir yoludur. Diğer insanda yaşattığınız imrenme duygusu size bu mutluluğu tekrar hissettirir.
Kendini var hissetmenin, mutluluğu paylaşmanın ve merakın youtube ye kazandırdığı değer tam 1,65 milyar dolar. Ufak bir mutluluk anının, şekil değiştirip sanal ortama taşınması, yarattığı etki ve tanınırlık ile ulaştığı değer 1,65 milyar $. Şu an çalıştığım firmada neredeyse 3000 çalışanla bu rakamın yalnızca yarısını zor yakalıyoruz. Vehbi koç’un, Sabri Ülkerin bir bakkalla başlayıp devam eden öyküsünü, hafızamızda yer alan başarılı olmak için çalışmak, yıllara dayanan sabır gibi formülleri bozan bir değişim. Bir yaratıcılık kapitalizmi…
Google niçin youtube portalını satın aldı? Bana göre, bu gibi hizmetlerin değerini belirleyen şey gözde olma durumudur. Google bir arama motorunun ötesinde bilgiyi belirli bir sıraya koyup önünüze sunan bir sanal âlem muhtarı. Her an yaşanan seçim ortamında ikinci aday olma riskine ödediği bedeldir 1,65 milyar $
Yorumu gönderen:: | 29.01.2008 16:42:55 |
karakule-fan Offline |
Komikmş Walla |