Pazarlama Notları, PaZarLaMaca, Sedat YILDIZ, PaZaRLaMa, PaZaRLaMaCı
Uluslararasi-Pazarlama-Nasil-Gelisti?
Uluslararası Pazarlama Nasıl Gelişti? | ||
Ulusal sınırları aşarak iş yapan şirketlerin uluslararası olduğu iddia edilebilir. Ancak uluslararası bir şirketten söz edebilmek için, yalnızca ülke sınırlarını geçmiş olmak yeterli olmaz. Uluslararası pazarlamada dil, para birimleri, kültürler, hukuki ve siyasal sistemler, kamu politikaları ve düzenlemelerine bağlı olarak, farklı temellere ve yapıya sahip yöneticiler ve çalışanların bulunduğu ve ekonomik gelişme düzeyleri ya da iklimlerin yarattığı farklılıklar gibi birçok husus bir araya gelir. Kısacası, ihracat yapan her şirketi, uluslararası pazarlama çatısı altında değerlendirmek de mümkün olmuyor.
Bugün, elle tutulamayan, gözle görülemeyen değerler, şirketlerin asıl değerlerini yaratıyor. Dünyanın en değerli şirketlerinden biri olan Microsoft, yüz milyarlarca dolarlık borsa değeri varken, sahip olduğu malvarlığı on milyarlar dolarlarla ölçülüyor. Bu sonuç gösteriyor ki, günümüzde iş gücünün yerini etkin rekabet, arazilerin yerini müşteriler, sermayenin yerini de entelektüel sermaye ve itibar alıyor. Küreselleşme ile birlikte birçok finansal hizmet şirketi, sigorta şirketi, otel zincirleri ve restoranlar, birden fazla kıtada, onlarca farklı ülkede faaliyet göstermeye başladı. Bugün teknolojide, iletişim ve haberleşmede, taşımacılıkta ve ulaşımdaki gelişmeler, dünyanın birçok yerinde bazı mal ve hizmetler için benzer talepler yaratıyor. Artık pazarlama karmasının oluşturulmasından uygulanmasına kadar, tüm süreçlerde, farklı ülkeler, kültürler, yaşam tarzları, coğrafi koşullar gibi unsurlar göz önüne alınıyor ve süreçler bu çerçevede hazırlanıyor. Peki, neden bu noktaya geldik? 20’inci yüzyıl, daha çok üretim dönemiydi. Şirketlerin üzerinde çalıştığı en önemli sorun, ürünü müşterileri cezbedecek kadar kaliteli üretebilmekti. Derken, çok sayıda müşterinin, az sayıda tedarikçinin arkasından koştuğu dönemlerin yerini, çok sayıda tedarikçinin, az sayıda müşterinin peşinde koştuğu dönemler aldı. İşte uluslararası pazarlama da, bu yeni ekonominin paralelinde şekillendi. “Demirperde”nin yıkılmasının ardından, geriye ABD, AB ve Pasifik kıyısı ülkelerinin ekonomik ağırlıklarından söz edilebilir oldu. Soğuk savaşın sona ermesiyle, özellikle ABD’de çok uzun süren bir büyüme, düşük enflasyon ve düşük işsizlik dönemi yaşanmaya başlandı. Bunun sonucunda para piyasalarına güven arttı. Biriken para daha fazla getiri için daha yüksek riske razı olarak ABD dışına akmaya başladı. Bu artış yatırım kredilerini özel kaynaklara yöneltti. Bu ülkeler bu doğrultuda kendi yapılanmalarında bir değişikliğe gittiler ve dünyada uygulanan çeşitli politikalar tek bir ekonomik politikaya doğru yakınlaşmaya başladı. Bunun doğal bir sonucu olarak da, yabancı sermaye, yatırım yaptığı ülkelerin ekonomi politikalarını etkilemeye başladı. Öte yandan, teknolojik gelişmeler yalnızca küresel fırsatlardan herkesin yararlanmasını sağlarken, insanların birçok bilgiye ulaşmasını ve donanımlarının artırmasını sağladı. Bilgi, serbest kalması, sınırları aşması ve paylaşılabilmesiyle büyüyor, üzerine eklemeler yapılarak daha farklı boyutlara ulaşılabiliyordu. Bunlar, daha farklı fırsatları gözler önüne seriyor, bu fırsatları yakalamak da yeni kazançlar sağlıyordu. |